ACIYI GÖRMEYENLER VE HİSSETMEYEN YÜREKLER VAR!

Sibel ve Erdal Göksu

6 Şubat depreminde Adıyaman Yenimahalle Hasoğlu Apartmanı saniyeler içinde yıkılmıştır. Yıkılan binada kardeşim, yengem, teyzemin oğlu vefat etmiştir. KATÜ raporuna göre sorumlular asli kusurlu olmasına rağmen tahliye edilmiştir. Sorumluların sorumsuzlukları yüzünden giden canlarımız öldüğüyle kaldı. Binanın kusurlu yapıldığı, malzemelerin eksik olduğu, kaçak kat atıldığı, kolonların kesildiği; yani kısacası insanın ölmesi için bütün şartları oluşturmuşlar. Mahkemede gerçek sorumluların müteahhit olmadığı, müteahhitin sadece imza karşılığında bu işi yaptığı söylenmiştir.

Mahkemeye her gidişimizde yüreğimiz parçalanmakta ve ölmekten beter oluyoruz. Hiç kimsenin sorumluluk almaması ve yapılan bütün işlerin imza karşılığında olduğu söylenmesi, sanki sorumluların o işten sorumlu olmadığını göstermeye çalışmaktadır. Bu durum, depremzede aileleri daha da derinden üzmektedir. Karadeniz Teknik Üniversitesi raporuna göre tüm sorunlar kusurlu, asli kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Buna rağmen sorumlu müteahhitlerden biri, bir sivil toplum kuruluşunda (AKD Genel Başkan Yardımcısı) ve bir partinin üyesi olarak hayatına devam etmektedir. Sosyal medya hesaplarında haktan, hukuktan, adaletten bahsetmesi iki yüzlülük değil de nedir?

Mahkeme sürecinde depremzede aileleri, mahkemelerde bir tiyatro sahnesi oynanıyormuş gibi bir algı ile karşı karşıya kalmaktadır. Sorumluluk almayan kişiler karşımıza çıkmakta; mahkeme sürecimiz, sorumlu müteahhitler ve kamu görevlileri hakkında devam etmektedir. Adalet umudumuzu yitirmeden, er geç adaletin tecelli edeceği düşüncesiyle hareket ediyoruz. Dayanışma içinde olursak, mahkeme sürecini olumlu etkileyeceğini düşünmekteyiz. Normal hayatın akışında anormal olan her durumun normalmiş gibi gösterilmesi bizleri daha da yaralamaktadır. Bizler sadece sevdiklerimizi yitirmedik; umutlarımızı, hayallerimizi, geleceğe dair bütün heveslerimizi yitirdik.

Tüm sorumluların mahkeme önünde hesap vermesi temennisi içindeyiz. Bariz bir şekilde sorumluların görevini yapmadığı, bir rant, menfaat karşılığında hareket edildiğini düşünmekteyiz. Düşünün ki Adıyaman Belediye Başkanının avukat kardeşi Ayhan Tutdere, resmiyette bulunan müteahhit Ünal Gökbulut'u savunmakta ve Adıyaman Belediye Başkanı ise yıkılan Hasoğlu Apartmanı'nın sorunlarından biri olan Mahmut Nedim Evli’nin ofisini ziyaret edebilmektedir. Buna benzer durumlar bizi yaralamaktadır. Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere sözde depremzede ailelerin yanındaymış gibi bir hava yaratsa da, aslında yıkılan Hasoğlu Apartmanı'nın sorumlularının yanında, taraf olmaya çalışması bizleri daha da derinden etkilemektedir. Gerekli hassasiyeti göstermesi temennisi içindeyiz.

Göğe sığdıramadıklarımızı toprağa verdik ve tüm sorumluların dışarıda olması hazin bir durumdur. Yeter artık, tüm sorumluların adil yargılanmasını diliyorum.

Kardeşim ve yengem,

Acıyı görmeyenler var!

Hissetmeyen yürekler var!

Ölümü çabucak kabullenenler, hayat devam ediyor deyip unutanlar var!

Adalet deyince inançları sorgulayanlar var!

Ahlaksızlara sessizlik, katillere cezasızlık, adaletsizlik teslimiyeti olamaz!

Benim teslimiyetim Yaradan'a!"

Umudumuzu yitirmeden adalet arayışı devam ediyor.

Hüseyin Göksu

(6 Şubat Depremlerinde Kardeşini ve Yengesini Adıyaman Hasoğlu Apartmanında Kaybeden Bir Abi)